İnsan bedeninin temel parçalarını, tıpkı bir semender gibi yeniden canlandırma yönündeki gelişmeler, kesik kol, ve bacakların yanı sıra, ciddi yaraların da iyileştirilmesi yönünde yeni bir boyut kazandırılacak.
Organların yenilenmesi ve yaraların onarımıyla ilgili olarak çeşitli hayvanlar üzerinde yapılan tüm incelemelerden elde edilen sonuçlar, on beş yirmi yıla kalmadan insan bedeninin farklı bölümleri yeniden yaşama kazandırılabilecek. Öyle ki, artık insanoğlunun gerçekten şaşırtıcı bu yetiden yararlanabileceği günler giderek yaklaşıyor.
SEMENDERLERDE BU NASIL GERÇEKLEŞİYOR
Semenderin bacağı kesildiğinde, bacağın bedende kalan bölümündeki kan damarları hızla küçülerek kanamanın önüne geçilmeye çalışılıyor ve kesilen bölgenin yüzeyi hemen deri hücreleriyle örtülüyor. Yaralanmayı izleyen ilk birkeç gün içinde, yara epidermi adı verilen bu dış deri katmanı apikal epitel kutbu (AEC) adı verilen bir dizi sinyal hücrelerine dönüşüyor. Bu arada, fibroblastlar bağlayıcı dokudan ayrılarak kesilen yüzeye akın eder ve orada yeni bacağın gelişmesini sağlayan kök hücreyi andıran, blastema adlı hücre kitlesini oluştururlar.
İNSAN VE SEMENDER
İnsan bedeninin ciddi yaralanmalar karşısındaki ilk tepkileri semenderinkinden farklı değilse de, insanla iki yaşayışlı hayvanların hasar onarım yöntemleri arasındaki farklılık çok geçmeden ortaya çıkar. İnsanda zarar gören bölge kabuk tutar ve yeniden gelişme tepkisi başarısızlıkla sonuçlanır. Ne var ki, çok sayıda gösterge insanlarda karmaşık beden parçalarını yeniden oluşturma gizilgücünün varlığına işaret ediyor. Bu gücün devinime geçirilmesiyle insanın yaraları onarma becerisi giderek semenderinkini andırabilir.